Siyasette Fark Yaratmak Bu Kadar mı Zor..?

Kopyacı bir toplum olduk.
Her şeyi bir başkasından kopya çeker olduk.
Yaşadığımız hayatlarımızı bile başkalarının hayatlarına bakarak onun aynısı gibi yaşamaya çalışıyoruz.
Böyle olunca da ortaya kısır bir toplum çıkıyor.
Çünkü bu kopyacılığı her alana taşımayı başardık.
Özel hayatımızdan iş hayatımıza kadar kopyalıyoruz sürekli.
Özgün bir yaşam yaratamıyoruz.
Siyasette de aynı durum var. Kopyacılık diz boyu.
O kadar ilerlettik ki deniz aşırı kopya işine bile girdik.
Muhalefeti bile Türkiye usulü yapıyoruz.
“Külliye” bunun son örneğidir. Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı yerleşkesine verilen ismi bizim burada yapılan yerleşkeye vererek oradaki muhalif enerjiyi buraya konsolide etmek istedik.
Nedense iktidar da buna ayak uydurdu ve Cumhurbaşkanlığı ve Meclis binalarına “külliye” demekten imtina edildi.
Muhalefet “istemiyoruz” diyerek Türkiye’nin iç siyasi çekişmelerinden kopyaladığı davranışlarının bedelini bugün ödemeye başladı.
Neden..? Çünkü binalar bitti ve şimdi karşı çıktıkları o binaların birisine Pazartesi’nden itibaren girip çalışmaya başlayacaklar.
Ama bu işin iyi kısmı. Daha kötüsü de var onlar için.
Diğer bina için seçime, yani yarışa girecekler ve kazanmaları halinde orada çalışmaya başlayacaklar.
Bilgisayar çağı ile edindiğimiz bir ifade olan “copy-paste” (Kopyala-Yapıştır) ile buraya kadar.
Oysa özgün siyasetler üretebilir ve halkın karşısına bunlarla çıkabilirler.
Halk da bu doğru örnekleri görür, tercih eder bizler de toplum olarak doğru bir yola girmiş oluruz.
Çok zor olmasa gerek. Eğitim de özgün politikalar yaratmak, sağlıkta özgün politikalar üretmek, belli başlı sorunlara özgün ve kalıcı politikalar ile çözüm bulmak herkesin görevi olmalı.
Siyasette temel hedef fark yaratmak olmalı.
Yoksa hepimiz aynı bataklıkta döner dururuz.