Hasan Hastürer

Anılarda yolculuk… Annan, işini biliyor!

Tam 22 yıl önce 7 Eylül 2002’de yayımlanmıştı, “Annan, işini biliyor!” başlıklı yazım. Anılarda yolculuk, yapıp, o yazımı okuyalım. Mukayeseli yorum hakkı sizlerin.

                                              ***

   “BM Genel Sekreteri Kofi Annan, işini biliyor. Sorunların çözümünde Birleşmiş Milletler kurumsal deneyim sahibidir.

   Annan’ın Kıbrıs Özel Temsilcisi De Soto da deneyimlidir. Eğer kendisinin yeni ve farklı bir çalışma tercihi olmazsa BM bünyesinde çok etkili görevlerde olacağını yaşayanlar görecek.

                                                ***

Kofi Annan’ın, geçtiğimiz mayıs ayında Kıbrıs’a yaptığı ziyaret ve dün (6 Eylül 2002) Paris’teki Annan-Denktaş-Klerides görüşmeleri belirlenen programa uygun aşamaların parçalarıdır.

Paris’ten ne bekleniyorsa o sonuç çıkmıştır.

   Erbakan’ın ünlü benzetmesiyle, “Kadayıfın altı henüz pişmemiştir.” Ancak zaman lüksünün olmadığı da Genel Sekreter tarafından her iki lidere dün bir kez daha anımsatılmıştır.

                                                                ***

Kıbrıs sorununun çözümüne esas olacak bir öneri paketinin dün taraflara sunulması beklenmiyordu.

Bir sürprizle taraflara yazılı metin sunulmadı. Buna karşılık dünkü görüşmelerde Annan’ın sadece dinlediğini düşünmek de fazla saf bir yaklaşım olur.

Şurası çok açıktır ki BM Genel Sekreteri’nin uzunca bir süreden beri eli boş değildir.

De Soto, görüşmelerde ayrıntıları not edip hem Annan’a hem de ilgili ülkelerin Lefkoşa Büyükelçilerine vermektedir.

Bu tutanakların içeriği tarafların uzlaşma noktalarının zemini için önemlidir.

***

Mayıs ayında Annan, Kıbrıs’a gelip liderlerle görüştüğü zaman eli yine boş değildi.

   Rauf Denktaş’la Lefkoşa’nın Türk kesiminde yaptığı görüşmede sekiz sayfalık bir metni okuyarak sunmuştu. O metnin içeriğinde muhtemel bir çözümün çerçevesi vardı.

   Daha da önemlisi o metindeki çerçeve Kıbrıs Türk tarafının “Biz Genel Sekreter’in önerilerini kabul ediyoruz” dedirtecek kadar da kabul edilebilir olarak nitelenilmektedir.

BM Genel Sekreteri görüşmeler devam ederken olası bir çözümün ana hatlarını da tarafları çözüme hazırlayacak şekilde uygun zamanlamalarla iletmektedir.

BM Genel Sekreteri Kofi Annan işini biliyor.

İyi bildiği işine uygun olarak dün de Paris’te görevini yapmıştır. Denktaş ve Klerides’le önce tek tek sonra birlikte yaptığı görüşmede “hal hatır sormamıştır.”

Hem dinlemiş hem de vermek istediklerini vermiştir. İlle de yazılıya gerek yok. Sözlü olarak taraflara mesaj mutlaka verilmiştir.

***

Şimdi Denktaş ve Klerides, Kıbrıs’a dönüp, ekim başına kadar görüşüp, 3-4 Ekim 2002’de New York’ta olacaklardır.

New York’ta iki lider sadece Genel Sekreterle görüşmeyecekler. Çok büyük olasılıkla ABD ve AB adına da girişim sürdüren İngiltere’nin Kıbrıs’la ilgili kadroları New York’ta olacaklar. Denktaş ve Klerides’le New York’un uluslararası toplumun havasının etkili ortamında görüşecekler.

Bu güne kadar çözüm yönündeki telkinlerin daha yeni ve etkili üslupla seslendirileceğinin sinyalleri bir süreden beri veriliyor.

Batılı bir diplomatın kısa bir süre önce yaptığı şu değerlendirme önemlidir: “Denktaş ve Klerides, deneyimli politikacılardır. Kendilerine verilen doğrudan uzlaşı bulma şansını yitirmeleri durumunda neler olacağını biliyorlar. Kum saatinde tanecikler aşağıya akıyor. Tanecikleri bittiği zaman kum saati bu kez ters çevrilip yine çalıştırılmayacak. Yılsonuna kadar çözüm olmasa da çözümün çerçevesinin belli olması ve 2003 yılında ayrıntıların tamamlanması için gereken yapılacaktır.”

Gerekenin ne olduğunu sorduğum zaman ise manalı bir gülümseme ile yanıtı aldım. (7 Eylül 2002- KIBRIS)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu