Yapılan hatanın sonucu

Barış Harekatı’nın gerçekleştiği 1974 yılında Başsavcı olarak görev yapan Oktay Feridun, dönemin Yüksek Mahkeme Başkanı Necati Münir Ertegün ile birlikte Kıbrıs Türk Yönetimi’ne, ciddi kaynaklara dayalı bir rapor sunduklarını ve Rum mülklerine tapu verilmemesi yönünde uyarı yaptıklarını söyledi. Feridun “tapu verilirse ileride çok büyük sorunlara neden olabileceği’ uyarısına karşın, siyasilerin tapu dağıtmasının hatalı olduğuna dikkat çekti.şaşırdık mı? Hayır!
O günlerde inşa edilen ve bugün fazlası ile ayyuka çıkan düzenin yansıması bunlar.
KKTC öyle bir devlet ki meclisini ve mahkeme binalarını, Kıbrıs Cumhuriyeti yasalarına göre çalıntı..KKTC’nin kendi yasalarına göre de imar izinsiz araziler üzerine inşası yapılmış.Şimdi böyle bir hukuksuzluk üzerine inşa edilmiş bir düzenin uluslararası hukuk dahilinde ortaya koyabileceği bir argüman gerçekçi olur mu? Elbette olmaz..Hal böyle iken bugün ortaya çıkan mülkiyet sorununun hukuki boyutundan ayırıp siyasi çözüm bulma yönüne gidilebilir mi? Elbette gidilebilir, ve fakat bunun için diplomatik yolların açık tutulması gerekiyor.
Nitekim bugün Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ın yeni politika diye öne sürdükleri siyasetin ortaya çıkan bu sorunları giderebilecek düzeyde olmadığını görüyoruz. Nasıl görüyoruz? Yaşayarak görüyoruz.
Nitekim bugün Kuzey Kıbrıs’a güvenen otoritenin sunduğu güvence ile yatırım yapan, ticari faaliyette bulunan ve bir şekilde bu ticari faaliyetlerin içinde bulunan herkes tehdit altındadır. Neden? Sebebi çok net.
Kıbrıs sorunu geçen zaman içinde siyasi çözümden uzaklaşmış ve sorun derinleşerek devam etmiştir. Nitekim sorun çözümü mümkün olmadığı kanaati her geçen gün hissedilir hale gelince bu sorunun hukuki çerçevesi işlevsel hale geliyor. Kuzey Kıbrıs’ın sınırları içinde bulunan Rumlara ait mal ve mülkün iadesi,takas ve tazmini AİHM de Kuzey’deki otoritenin himayesi altında çözüm bulması yaklaşımı da zaman içinde sulandırılmış ve ihtiyaçlara cevap veremez hale gelmiştir.
Bu durumda verilen mücadelenin de bir hükmü kalmayınca Rum Yönetimi mahkemelerini devreye sokmuş ve bugünkü kaotik durum ortaya çıkmıştır. Velhasıl değerli dostlar yanlışlar üzerine kurgulanan bir düzenin yalan zemini zamanla gözle görülür hale gelmiştir.