Esas sorunu bulmak gerekiyor.

Gazetelere bakınca, sosyal medya da takılınca sanırsınız ki bu iş bitti mevcut iktidar partileri ağızlarıyla kuş tutsalar önümüzdeki ilk seçimde kaybedecekler. Mevcut iktidara ve iktidar mensuplarına karşı o kadar büyük bir öfke var ki sokakta bu öfkenin sandıklara yansıması durumunda büyük bir hezimet bekler onları. Ve fakat bu durum seçimler için bir göstergemi diye sorarsanız işte ondan pek de emin değilim.

Neden emin değilim?

Değerli dostlar bu ülkede tuz kokalı çok oldu, bir defa ekonomik göstergeler hep kötüyü gösteriyor, bu bile başlı başına bir sorun olması ve tepki toplaması gereken bir konu iken halk buna razı bir görüntü veriyor. Bu yetmezmiş gibi ülkeyi yönetenlerin hakkında  çıkan rüşvet başta olmak üzere birçok olumsuz iddialar, kamudaki liyakat yoksunu yapı, partizanlık, ülkeyi yöneten erk ile mafya ilişkileri vs vs..  Değerli dostlar ülkeyi yönetenlerin öncelikleri arasında toplumsal kalkınma yoktur. Bunun yerine bireysel zenginleşme vardır. Ülkeyi yönetenlerin yakınları üzerinden elde ettikleri servetler vardır. Ve fakat konunun ilginç yanı bütün bunları herkes görüyor, herkes biliyor ve aynı oranda herkes yaşananlara tepkisiz kalıyor.  Hal böyle olunca da illegal yapı güç kazanıyor zamin yaratıyor.

Bütün bunlara rağmen ülkeyi yöneten bu partiler yine birileri tarafından destekleniyor.. işte ülkedeki bu durum çok çok iyi analiz edilmelidir. Dolayısıyla bu analiz doğru yapılmadan ülkedeki kokuşmuş yapının önüne geçmek mümkün değildir. Nitekim önümüzde bir Cumhurbaşkanı seçimi var. Sosyal medyada Sayın Tatar’ a ait haberlerin altında ve yazılı medyada hatta birçok TV kanalında konuyla ilgili programları haberleri ve sokakta  konuşulanları duyduğunuz zaman şu anki Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın önümüzdeki seçimde hiçbir şansının olmadığını düşünüyorsunuz. Lakin yapılan kamuoyuna yönelik anketlerde Sayın Tatar’ın rakibi Sayın Erhürman ile kıyasıya bir rekabet içinde olduğunu görürsünüz. işte bu bana çok garip geliyor.Sayın Tatar’ın geçmişte nasıl    Cumhurbaşkanı seçildiğini sanırım bu ülkede bilmeyen yok.  Fakat bunca olumsuz yaşanmışlığa rağmen şimdi nasıl olur da ikinci kez yine seçilme ihtimali olduğu gerçeği ile halkın yüzleşmesi gerekiyor. Ve bu durum bence toplum bilimcilerin üzerinde çalışması gereken çok önemli bir konudur.