Hasan Hastürer

“Eller aya, bizler yaya”… Buna devam mı?

  Kelimenin tam anlamıyla, rezil bir dönemden geçiyoruz.

   İzninizle, nazik ifadelendirme gayretinden uzaklaşayım. Sahte diploma meselesi, kanalizasyon patlamasında beter.

   Sahte diploma meselesi, artı paralelindeki yolsuzluklar, kokuşmanın, rezaletin ortaya dökülmesine yetti de arttı bile.

   Konu popüler… İzlenme, okunma ve tıklanma bakımından bire bir.

   Elbette, ben de, yazdım.

   Ben de, konuştum.

   Her zaman için de altını çize çize vurgu yaptım. KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKILMASIN, MEŞRU OLMAYAN DİPLOMAYI VERENLER DE ALANLAR DA, CAYDIRICI, EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILSIN.

***

Benzetmede hata olamaz, hatasız benzetme olmaz.

   Anayasal düzende kurumsal yapılar, insanın vücut bütünlüğündeki organlara benzer. Her kurum işini yapacak.

   Bir organ işini yaparken, öteki organlar, yapması gereken işlerini, görevlerini askıya alıp, öteki organın işine kitlenemez.

   Böyle olursa, görev ihmalinden dolayı,  başka sorunlar yaşanır.

   Haaaa. Şunu da unutmamak gerekir. Toplumsal travmaya neden olan bu boyuttaki bir sorunun takibi elbette yapılacak. Takip edilmezse, unutturmak isteyenler, hedeflerine daha kolay varırlar.

***

Bu satırların yazarı olarak, meşru olmayan diploma konusu temizlenene kadar takipçiler arasında olacağım.

Dedikodulara göre değil, bilgilere göre değerlendirme yapıp, görüşlerimi dile getireceğim.

Ancak hayat devam ederken, yaşam kalitemiz için olması gerekirken olmayanları da hem yazacağım, hem de konuşacağım.

***

Salı günü, kaliteli iletişimin vazgeçilmezi olan fiber optik konusunu, “Fiber optik sorunu, ya çözülecek ya çözülecek…”, başlığıyla yazıp, sonunu şöyle getirmiştim.

KKTC’de fiber optik alt yapısı konusunda çalışma var mı?

   Elde ettiğim verilere göre, var.

   Bu çalışmalarda kağıt üzerinde ciddi mesafe alındı mı?

   Alındı.

   Peki sorun nerde?

   Pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da temel mesele, düşünceden eyleme geçmedeki anlamsız gecikmedir. İş bitirici bir dokunuş bu gecikmeyi sonlandırır.

   Elbette bu konuda da farklı sesler olacak. Ancak unutmayalım, önemli olan toplumsal çıkar, toplumsal kazanımdır.

   Bu konuyu önemli bulduğum için ele almayı sürdürebilirim.”

***

Kaldığım yerden konuyu ele almayı sürdüreyim.

Avrupa Genişbant Konseyi, (FTTH Council Europe), Avrupa ve dünyadaki fiber raporunu geçtiğimiz hafta yayımladı.

Türkiye’nin bu bağlamda gelişimi ve mukayeseli değerleri çok iyi. Fiber götürülmüş hane sayısında Türkiye 18 milyon hane ile Fransa’nın hemen ardından ikinci sırada…

Peki, hemen dibimizdeki Güney Kıbrıs’ta durum ne?

   Güney Kıbrıs Eylül 2022’de %52’si olan fiberli hane toplam sayısını anlatan, kapsama oranını bir yıl içinde, Eylül 2023 verilerine göre %75’e çıkardı.. Güney Kıbrıs, bu amaçlı yatırımlarını, yaklaşık %20 oranında artırdı.

   Konsey, fiber, ulaşımını raporlarken, abone sayılarını da istatistik veri listesine ekliyor. Eylül 2022’den Eylül 2023’e kadar fiber olan binalardaki abone sayısı, %45’ten %66’ya çıkmış.

   Güney Kıbrıs’ta hanelerin % 66’sı fiber kullanıyor.

   Fazla söze gerek Güney’de % 66 olan oranın, bizdeki karşılığı ne?

   KKTC’de bu konuda en yetkili kurum olan Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu raporlarını göre  % 0.5, yani yüzde yarım. Yani, Güney’in 132’de biri…

   “Eller aya, bizler yaya”… Buna devam mı?

   Ben bu günlük susayım, yetkililer konuşsun…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu